İzotomi Yöneticisi Banu Evren, hayatın önemli dönemeçlerinden bir tanesi gösterilen meslek seçimiyle ilgili açıklama yaptı. Bir işin mutlu edip edemeyeceğini anlamanın çok kolay olmadığını belirten Evren, "İş yerinde mutluluk nedir?" diye sorulduğunda anket sonuçlarına göre, iş yerindeki mutluluğun en önemli koşulu "Yaptığı işi sevmek" olarak belirlenmiş ama kariyer tercihi yapmadan önce, ileride yapacağımız işi sevebileceğimizi ve işimizde mutlu olabileceğimizi pek de öngöremiyoruz. Özellikle de kişinin düşünce ve duygu dünyasının karmaşık olduğu ergenlik döneminde hayatında çok önemli olan 'meslek' kararını almak zorunda olması işleri biraz daha zor bir hale getirebiliyor. Aileler bu konuda oldukça endişeli ve bu durumu farkında olarak ya da olmayarak mutlaka çocuklarına yansıtıyorlar. Dolayısıyla zaten sınav baskısı ve kaygısı altında stresli günler geçiren öğrencinin; bir de kariyer seçimi konusunda endişe yaşaması, bazen karamsarlığa düşmesi, işin içinden çıkamadığı için çoğu zaman çevresindekilerin düşüncelerine göre seçim yapması beklenilmeyen bir sonuç değil. Eğer şans eseri doğru seçim yaptıysanız Türkiye’deki işinde mutlu olan yüzde 15’lik azınlığın arasına girebilirsiniz" dedi.

"En önemli nokta öğrencinin kendini çok iyi tanımasıdır"

Gençler, mutlu meslek seçimini nasıl yapması konusunda tüyolar veren Evren, "Meslekler hızlı bir şekilde değişiyor bununla birlikte bireylerin beklentileri de değişiyor. Ortalama yaşam süresinin uzadığını da hesaba katarsak gençlerin birçoğunun hayatları boyunca birden fazla kariyer değiştireceğini öngörmemiz zor olmaz. Burada en önemli nokta öğrencinin kendini çok iyi tanımasıdır. Kendini iyi tanıyan birey farklı kariyer tercihleri arasından kendisine en uygun ve onu en çok mutlu eden alanları belirleyebilme yetkinliğine sahip olur. Bizler, kariyer yolunda gençlerle çalışmalar yapan izotomi uzmanları olarak gençlerin meslek seçimi yapmadan önce kendilerini tanımaya yönelik profesyonel bir çalışma almalarını tavsiye ediyoruz. Eğer böyle bir çalışma alma fırsatları yoksa kendileri hakkında bazı soruları cevaplamaları ve bu konularda düşünmeleri kendilerini tanımaya fırsat sağlayacaktır. Örneğin: "Benim için önemli olan ve tatmin edilmediğinde mutlu olamadığım özelliklerim neler? (Güç, para, güvenlik ihtiyacı, üretkenlik, özgürlük, insanlara yardım etme vb gibi) Neyi yapmaktan mutluluk duyuyorum? İlgi alanlarım neler? Nasıl biriyim? Genelde sergilediğim davranış tarzları neler oluyor? Hangi durumlarda motive oluyorum? Rahat olduğumda ve stres yaşadığımda nasıl davranıyorum? Hangi konularda iyi ve yetenekliyim? Herkesin düşüncesinden bağımsız olarak ileride nasıl biri olmak istiyorum? Bu hayata katmak istediğim anlam ne? Kendimi istediğim mesleğin içinde hayal ettiğimde bu beni mutlu ediyor mu?” gibi sorulara cevap aramaları oldukça önemlidir" şeklinde konuştu.

"Hiçbir başarının tesadüfi olacağına inanmıyorum"

Hayatın her aşamasında çaba ve öğrenme olmadan bir sonuca ulaşmak mümkün olmadığını vurgulayan Banu Evren, "Hiçbir başarının tesadüfi olacağına inanmıyorum. Sınav sürecinde başarı motivasyonu önemli bir rol oynuyor. Görüşmelerimizde de tanık olduğumuz gibi hedefi olmayan bir öğrencinin başarı motivasyonu da düşük oluyor. Bu sebeple öncelikle öğrencilerin kafalarında hayalleri ve hedefleri ile ilgili bir netlik olması gerekiyor. Gençler ne istediklerini bildikten ve çabaladıktan sonra mutlaka başaracaklardır" dedi.

Öğrencilerin mutlu meslek seçimlerine rehberlik etmek amacı ile yapılandırılan İzotomi Projesi ile ilgili bilgi veren Evren, "Meslek seçim sürecinde öğrenciyi sadece yetkinliklerine göre değerlendirmiyor; öğrenciye mizacı, değerleri, güçlü yönleri, istek ve ilgi alanları üzerinden yol gösteren çok kapsamlı bir çalışma olarak hizmet veriyor. İzotomi bizim yalın paket dediğimiz en küçük formuyla öğrenci ile yapılan 2 görüşme seansı ve 1 anketten oluşuyor. İzotomi çalışmasında kişilik envanterinden elde edilen nicel verilere ek olarak yapılan öğrenci görüşmeleri ile nitel veriler de değerlendirilir.  Sistemin en güçlü taraflarından biri de izotomi analistleri tarafından öğrenci ile yapılan görüşmelerdir. İzotomi analistleri uluslararası koçluk federasyonu tarafından onaylanmış olan ICF belgesine sahiptir. Bunun için yaklaşık 1,5-2 sene süren eğitimler alır ve sınavlardan geçerler. Ayrıca izotomi uzmanları aldıkları Paul Ekman eğitimiyle hem görüşmenin doğruluğunu ve güvenilirliğini değerlendirebilir hem de gencin mikro mimikleri üzerinden duygularını okuyabilirler. Özellikle gençler ile yapılan görüşmelerde mikro mimik uzmanı olmak son derece büyük önem taşır. Görüşmede derinleşebilmek ve aynı zamanda gencin duygusunu kendisinin anlamasını sağlamak adına bu yetkinliği kullanmak oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.

Banu Evren, izotominin nasıl uygulandığını da şöyle açıkladı: "İlk görüşme öğrenciyi tanımak üzerine yapılandırılır, sonrasında gence online olarak bir test gönderilir. Test verileri sonucunda gençle ilgili yaklaşık 40 sayfalık bir rapor oluşur. Sonrasında öğrenci ile tamamen kariyer ve meslek seçimine yönelik ikinci görüşme yapılır. İzotomi analistlerinin yaptığı 2 görüşmedeki sözel veriler anket sonuçlarından elde edilen sayısal veriler ile birlikte değerlendirilir ve öğrenciye izotomi raporu dediğimiz hatta gencin izotomisi dediğimiz son bir rapor hazırlanır".