Polenler bitkilerin çoğalmasına aracılık eden protein yapısındaki çiçek tozlarıdır ve alerjiye neden olur. Polenlere karşı alerji gelişiminde kişinin genetik yatkınlığının yanı sıra polenin alerjenik yapısı da etkilidir. Alerjiye en çok neden olan polenler küçük çaplı ve protein yapısı güçlü olanlardır. Bahar aylarının gelmesiyle çoğalan polenler birçok alerjik hastalığın nedeni arasında yer alabilir.
İlkbahar polenlerin en yoğun olduğu mevsimdir
Polenler ağaçların ve diğer bitkilerin çiçeklenme döneminde havaya saçılır. En sık bahar aylarında çoğalsalar da yıl boyu polen yayan bitkiler vardır. Özellikle Türkiye’de çok yaygın olan fındık ağacı şubat ayından itibaren polen yaymaya başlar ve nisan ortasına kadar devam eder. Huş ağacı da yine sık dikilen bir ağaçtır ve sıklıkla alerjik nezleye neden olur. Çayır-çimen polenleri ilkbaharda başlar ve sonbahar-kışa kadar havada olmaya devam eder. Tahıl polenleri baharda başlar ve yaz sonuna kadar şikayetlere neden olabilir. Servi ağaçları da ülkemiz için önemli bir alerjik polen kaynağıdır ve ilkbahardan kışa kadar polen yayar. Zeytin ağacı poleni ilkbaharın önemli alerji nedenidir. Pelin otu, yapışkan çam otu gibi yabani otlar ilkbahardan sonbahara kadar polen yayar ve yine ciddi alerjiye neden olur; bu polenlerin çapı küçük olduğundan saman nezlesi yani alerjik nezlenin yanı sıra astıma da neden olabilen tehlikeli polenlerdir. Sıklıkla neredeyse bütün polenlerin havada bulunduğu mevsim ilkbahardır.
Polenler en sık alerjik rinite neden oluyor
Polenlere bağlı en sık gelişen alerjik hastalıklar alerjik rinit (bahar alerjisi, saman nezlesi), alerjik konjonktivit ve astımdır.Nadir de olsa anafilaksi ismi verilen sistemik reaksiyon, poleniyle benzer alerjenik yapıya sahip olan meyveler de duyarlı kişilerde polen meyve sendromu ya da polen besin sendromu ismi verilen meyvenin yenilmesiyle ortaya çıkan dudak, dil ve boğazda şişme, ileri seviyede ise anafilaksi oluşabilir.Alerjik rinit;
· Burunda akıntı, kaşıntı ve tıkanıklık,
· Hapşırma,
· Geniz akıntısı ve geniz kaşıntısı ile seyreden, burnun kronik bir hastalığıdır.
Alerji testleri doğru tanı için önem taşıyor
Saman nezlesi ya da mevsimsel alerjik nezleye tanı koyarken hastanın şikayetlerinin ayrıntılı olarak dinlenmesi tanının ilk basamağıdır. Şikayetlerin aynı dönemlerde tekrar etmesi, burunda kaşıntı, hapşırık, akıntı, tıkanıklık, boğazda genizde kaşıntı, gözlerde kaşıntı sulanma kızarıklık olması bu şikayetlerin özellikle polen mevsimlerinde ortaya çıkması, iç ortamdan çok dış ortamda artması tanıda önemlidir. Hastanın hikayesi ile saman nezlesinden şüphelenildiyse ciltte ya da kandan alerji testleri yaparak tanıyı doğrulamak gerekir. Fizik muayenede burun içinin akut dönemde damarlarda artış, kronik dönemde soluk görünümü, nemli olması, burun konkaların şiş-ödemli olması, gözlerdeki kızarıklık, burun üstündeki çizgilenme, göz çevresinde renk koyulaşması gibi bulgular tanıda yardımcıdır.
Astımı olanların yüzde 80’inde alerjik rinit görülüyor
Alerjik rinit sıklıkla astımla birlikte görülür. Alerjik rinitli hastaların yaklaşık %40’ında astım görülürken astımlı hastaların yaklaşık %80’ninde alerjik rinit vardır. Alerjik nezleyle birlikte öksürük, nefes darlığı, hırıltı-hışıltı, göğüste baskı hissi, sabaha karşı bu şikayetlerle uyanma varsa astımdan şüphelenmek gerekir ve mutlaka alerji hastalıkları ve göğüs hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır.
Polen alerjisi besin alerji sendromunu yol açabiliyor
Polen alerjisi olan hastalarda bazı meyve ve sebzeleri yemekle dudakta, dilde kaşınma-şişme meydana gelebilir, buna besin alerji sendromu denir. Polenlerle meyve-sebzelerin ortak alerjen yapısına bağlı olarak ortaya çıkar. Bazen bu durum çok daha şiddetli olabilir ve alerjinin en ağır şekillerinden olan anafilaksiyle neden olabilir. Örneğin; huş ağacı poleni alerjisi olan kişide elma, kabuklu yemişleri yemekle; lateks alerjisi olan kişide muz, ananas, kestane gibi besinler yendiğinde besin alerji sendromları oluşabilir.
Aşı tedavileri alerjiyi tamamen ortadan kaldırabiliyor
Alerjik rinit tedavisinde kullanılan ilaçlar genel olarak alerji belirtilerini gideren alerji hapları (antihistaminik ilaçlar) ve kortizon burun spreyleri, hem burun hem astım belirtileri için kullanılan lökotrien maddesini bloke eden montelukast içeren haplar, burun tıkanıklığını gideren burun spreyleri ve haplardır. Alerji aşıları ise alerjiyi tamamen ortadan kaldırabilen doğru uzmanlar tarafından uygulandığında alerjiyi tamamen iyileştirebilen tedavileridir. Covid-19 pandemisi nedeni ile maske kullanımı alerjik nezle şikayetlerini ve bu şikayetlerle alerji polikliniklerine baş vuran hasta sayısını azalttı, bu da maskenin polen alerjisinde koruyucu etkisini bir kez daha net olarak gösterdi.
Alerjik rinitten bu 6 öneri ile korunun
Her ülkenin her bölgenin kendine özel polen haritası olmalıdır ve kişi bu haritaya bakarak kendi şikayetlerinin ortaya çıktığı ve arttığı dönemi bilmelidir.Polen alerjisine bağlı alerjik rinitte alınacak tedbirler arasında şunlar yer alır;
1. Özellikle rüzgarlı ve açık havalarda dışarı çıkarken maske, şapka, gözlük takılmalı,
2. Eve girildiğinde kıyafetler değiştirilmeli, duş alınmalı,
3. Rüzgarlı ve sıcak havalarda pencere açık uyunmamalı,
4. Ev sabah saatleri yerine öğleden sonra havalandırılmalı, rüzgarlı havalarda pencere açılmamalı,
5. Bahar aylarında araçla seyahat ederken camlar açılmamalı, iç ortam havası sirküle edilmeli,
6. Araçlarda mutlaka polen filtresi olmalı, bu filtrelerin bakımı ve değişimi düzenli yapılmalıdır.
Adres : Burhaniye Mah. Nagehan Sk. A Apt. No: 4 A / 1 34476 ‐ Üsküdar / İstanbul
Telefon : 0(216) 558 66 66