“Öldürmez süründürür” ifadesinin yakıştığı hastalık: Panik Bozukluk
Basın Bülteni
10 Ara, 2016 11:13
“Öldürmez süründürür” ifadesinin yakıştığı hastalık: Panik Bozukluk
Kalp sıkışması, ruh daralması, göğüste sıkışma, çarpıntı, titreme, terleme belirtileri ile ortaya çıkan panik atak günümüzde milyonlarca kişiyi ciddi anlamda etkileyen bir problem olarak hızla artıyor.

Panik atak sorunun son yıllarda yaygınlaştığına dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Yasemin Ozan, panik bozuklukların kişilerin tüm hayatını olumsuz etkilediğini belirtiyor.

Panik Atak ne zaman geçiriliyor?

Psikolog Yasemin Ozan kişilerin panik atak sonrası kendilerini kontrol etmekte zorlanması, önceki atakta yaşadıkları korkuyu tekrar yaşamaktan korkmaları gibi düşüncelere kapıldıklarını belirterek panik atak geçirme aşamasını 3 maddede özetliyor:

1- Beklenmeyen durumlar: Herhangi bir durumsal tetikleyici yok.

2- Belirli yerlerde: Örneğin araba kullanırken, alışveriş merkezinde, kapalı otoparkta, asansörde vb.

3- Çok belirli bir tetikleyici olduğunda: Örneğin kişiler yılan görmesi, her presentasyon öncesi vb.

Psikolog Yasemin Ozan, "Panik atak, kişinin yoğun stres altında olduğu bir dönemde, hayatında önemli bir kayıp olduğu zaman ya da süreklilik arz eden sıkıntı bir yaşam süreci esnasında ya da sonrasında ortaya çıkıyor. Sorunun altında yatan bir stres faktörü ve fizyolojik etkenler vardır. Benzer sorun, bazı kişilerde panik atak geçirmesine neden olurken bazı kişiler de ise baş ağrısı, ülser ya da depresyon gibi farklı fizyolojik ve psikolojik reaksiyonlara yol açabiliyor" diyor.

Her 100 kişiden 1'i panik atak

Her 100 kişiden 1'inin panik atak yaşadığını belirten Psikolog Yasemin Ozan panik atağın kadınlarda erkeklere oranla iki kat daha fazla görüldüğünü söylüyor. Genetik yatkınlık, biyolojik nedenler ve çevresel faktörlerin panik bozukluğu tetiklediğine dikkat çeken Yasemin Ozan, "Panik atakta belirgin bir dış tehlike ya da tehdit olmadığı için, kişi eğer bana dışarıdan gelen bir tehlike olmamasına rağmen bu kadar kötü hissediyorsam, demek ki tehlike içimden geliyor diye düşünmeye başlıyor ve bazı düşünceler geliştiriyor. Panik atağın Panik Bozukluk rahatsızlığına dönmesi de burada başlıyor. Kişi, atak geçirmediği sürelerde de bir beklenti kaygısına sahip oluyor. “Ya yaşadığım bu korkuyu yeniden yaşarsam” korkusunu geliştiriyor ve beklenti anksiyetesi ile birlikte panik bozukluk gelişiyor. Kişinin bedeninde var olan reaksiyonlara karşı aklından geçirdiği felaket düşünceleri genelde şöyle oluyor:

Kalp çarpıntısı: “Kalp krizi geçiriyorum ya da ölüyorum"

Boğulma hissi: “Nefesim duruyor “

Baş dönmesi: “Bayılıyorum”

Yer zemin ilişkisini kaybetmek: “Çıldırıyorum”

Bacakların gergin ve gerilmesi: “Yürüyemeyeceğim ya da düşüyorum”

Vücudun bütün bu reaksiyonlarına: “Kontrolümü tamamıyla kaybediyorum”

Panik Atak tedavi edilir mi?

Panik atak sorununun tedavisi doğru uygulandığında en kolay tedavi edilen rahatsızlıklardan birisi olduğunu belirten Psikolog Yasemin Ozan, Bilişsel Davranışçı Yaklaşım ile uygulanan psikoterapötik tedavi ve buna eşlik eden ilaç tedavisi ile beraber kısa sürede çözüm bulmanın mümkün olduğunu belirtiyor.

Panik Atak ile ilgili gerçekler

Şiddeti ne kadar fazla olursa olsun panik atak hiçbir zaman kişiye fiziksel bir zarar vermez. Kişinin delirmesine yol açmaz.

Panik atak hiçbir zaman sonsuza kadar sürmez. Her zaman bir süre sonra geçer;

O anda, kişi ne kadar kötü düşünürse atak süreci o kadar sıkıntı verir ve daha uzun sürer.

Eğer kişi atak anından atak reaksiyonlarından kaçmaya çalışır ya da kaçarsa, hayatını kendisi için bir o kadar katlanılmaz yapar ve hayatını sınırlar.

Atak süresince, kişinin kendisine hatırlatması gereken: “Ölmeyeceğim, sonsuza kadar sürmeyecek, delirmeyeceğim, kontrolü kaybetmeyeceğim” “sadece kendi kendisine geçmesi için bekle” olmalıdır.

 

Uzman Klinik Psikolog Yasemin Ozan

Minneapolis Minnesota Walden Universitesi'nde Klinik psikoloji alanında doktora programını tamamladı. Lisans eğitimini Piskolojik Danışmanlık alanında Boğaziçi Üniversitesi'nde tamamlamıştır. Uzmanlığını Klinik Psikoloji alanında tamamlamıştır. Bilişsel Davnanışçı Yaklaşım ekolünü benimseyen Yasemin Ozan özellikle kaygı bozuklukları ve duygu durum bozuklukları alanında klinisyen olarak çalışmalarına devam etmektedir. Travma, travma sonrası stres bozukluğu, kriz müdehale alanında Minneapolis Walden Üniversitesi'nde almış olduğu ek uzmanlığı ile EMDR ve Bilişsel Davranışçı Yaklaşım ile danışanlarına hizmet vermektedir.

Bülteni paylaş
0 0